LeMan dergisine yönelik protesto gösterileri ve saldırılar, ifade özgürlüğü ile dini hassasiyetler arasındaki dengeyi yeniden tartışmaya açtı. Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, olayları sert bir dille eleştirerek “Allahuekber kelimesi bir linç sloganına dönüştürüldü” dedi.
LeMan dergisinin 26 Haziran tarihli sayısında yer alan karikatür, Hazreti Muhammed’in tasvir edildiği iddiasıyla büyük bir tepki topladı. Karikatürde hakaret unsuru bulunmadığını savunanlar ile dini değerlere saldırı olarak görenler arasındaki tartışma, kısa sürede sokaklara taştı.
Derginin Beyoğlu’ndaki ofisinin bulunduğu bina, öfkeli kalabalığın hedefi oldu. Protestocular bina kapısını kırdı, içeri girmeye çalıştı. “Allahuekber” sloganları atılarak sloganlar eşliğinde tekbir getirildi, İstiklal Caddesi’nde yatsı namazı kılındı. Dergi önünde güvenlik önlemleri artırıldı, çevik kuvvet polisleri konuşlandırıldı.
Bengisu Karaca: “Tepkisizlik Bile Hedef Alındı”
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, köşe yazısında ifade özgürlüğünün sınırlarını ve tepki biçimlerini sorguladı. Karaca, karikatürde herhangi bir dini hakaret olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“O gece yaşananlar İslam değildi. Hazreti Muhammed kendisini hiçbir zaman böyle savunmadı. Allahuekber gibi güzel bir kavram, linç sloganına çevrildi. Tepki göstermeyenler tehdit edildi. Sessizliğin üzerine basarak yükseldiler.”
“Karikatürün Mesajı Barıştı, Ama Soru Sormak Suç Sayıldı”
Karaca, karikatürist Doğan Pehlevan’ın çiziminde barış çağrısı yaptığını ve Filistin-İsrail çatışmasının anlamsızlığını sorguladığını belirtti. Yazısında şu ifadeler öne çıktı:
“İbrahimî gelenekten gelen iki halkın savaşının anlamsızlığına dikkat çeken bir soruyu çizerek sormak bile cezalandırıldı. Karikatürde ne tahkir ne hakaret var. Ama siyasi iklimde 216/3 maddesi hemen devreye alındı.”
Karaca, Türkiye’de kültürel iktidar kurma çabasının giderek kamusal alanı baskı altına aldığını ve inançların siyasete alet edildiğini savundu.