Nöbetçi Eczaneler
Çin zulmü altındaki Doğu Türkistan’da doğan Ayşe Ali’nin sağ eline şimdi 7 aylıkken kaynar su döküldü.
Eli için Çin hastanesine götürülen Ayşe burada tezine nazaran çokta fazla üzerinde durulmadan tedavi yapıldı.
15 günde tedavi edilen Ayşe Ali’nin eli kısmen kapalı kaldı.
HASTANEYE GİDECEK İMKANI YOKTU
5 yaşındayken Çin zulmünden ailesi ile birlikte kaçarak Türkiye’ye gelen Ayşe burada tedavisi için hastaneye gidecek imkanı bulamadı.
Burada birinci ve orta tahsilini bitiren Ali, üniversite imtihanına hazırlanırken Ala Hayat Minik Günahsızlar Derneği (AHMİMDER) Genel Başkanı Ayşegül Aksu ile toplumsal medya üzerinden irtibata geçti.
19 YIL SONRA ELİNİ BÜSBÜTÜN KULLANABİLECEK
Araştırmalar sonucunda Eskişehir Kent Hastanesi’ni keşfeden dernek ve Ayşe Ali buraya geldi.
Eskişehir Kent Hastanesi’nde muayene edilen Ali, Eskişehir Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdülkadir Calavul tarafından eli ameliyat edildi.
Başarılı geçen ameliyat ile 19 yıl sonra elini büsbütün açabilecek olan Ayşe Ali memnunluğunu lisana getirdi.
“UYGUR ÇOCUKLARI, ÇİN KÜLTÜRÜNE NAZARAN YETİŞTİRİLİYORDU”
Çin zulmünü, kendisi bebekken Doğu Türkistan’da olduğu için çok hatırlamadığını ancak babası ve öbür Uygur Türkeri’ne yapılanları anlatan Ali, başörtüsünü orada takamadıklarını, okula gidemediklerinin altını çizdi.
Erkekleri kamplara götürdüklerini, bayanları ise Çinli erkeklerle evlendirdiklerini belirten Ayşe Ali, Uygur çocuklarının Çin kültürüne nazaran yetiştirdiklerine değindi.
“HEMEN TABRUCU ETTİLER, ÜZERİNDE DURMADILAR”
Doğu Türkistan’da yaşadıklarını anlatan 19 yaşındaki Ayşe Ali, “İşte, ben 7 aylıkken elime kaynar su döküldü, Doğu Türkmenistan’dayken. Ondan sonra hastaneye götürdüler, zaten Çin hastanesi olduğu için, yani o vakitler Çin işgalindeydi tedavi gördüm. 15 gün sonra çabucak taburcu ettiler, çok da fazla üstünde durmadılar.
Bir de aslında zulüm altındayız, çok da üstümüze titremediler, görmezden geldiler. Orada zati çok fazla zulüm olduğu için çok da kalamadık, ben 5 yaşımdayken Türkiye’ye geldik. Türkiye’ye geldiğimde de çok da fazla uğraşmadık; vatandaşlık da almaya çalıştığımız için çok da hastanelerle uğraşamadık.
ilk evvel bir vatandaşlık olsun, Türkiye’de yerimi sağlamlaştıralım dedik. İşte o da çıkmadı fakat ikametgâh izinliyle kalıyoruz, Türkiye’de yaşıyoruz. Ben olağanda İstanbul’da yaşıyorum. Orada kalırken Ayşegül ablaya ulaştı bir yakınımız, kendisini bir toplumsal medyada görmüş. Ondan sonra bize numarasını verdi, biz ulaştık, kendileriyle görüştük” dedi.
“19 YIL SONRA BİRİNCİ KERE ELİMİ AÇIK GÖRECEĞİM”
Eskişehir Kent Hastanesi’nde yapılan ameliyat hakkında da konuşan Ali, “Buraya geldik, içimde bir umut yeşerdi. 2 gün evvel ameliyat oldum, çok teşekkür ederiz kendilerine. Elim olağanda kapalıydı, çok bir şeyleri tutabiliyordum fakat çok fazla açık değildi. Şu an büsbütün açılmış; 19 sene sonra birinci kez elimi açık göreceğim, çok memnunum.
5 yaşında Türkiye’ye geldim, burada kendim ilkokul, ortaokul ve liseyi bitirdim. Üniversite imtihanına girdim, şu an sonuçları bekliyorum. Hepinize hakikaten çok teşekkür ederim zira elimi hiçbir halde görmedim; 7 aylıkken hiçbir şey de hatırlamıyorum. Şu an açılsa, büsbütün açık halde göreceğim, çok memnunum, anlatamıyorum şu an mutluluğumu” sözlerini kullandı.
“UYGUR KÜLTÜRÜNÜ YOK ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
5 yaşına kadar kaldığı Çin baskısı altındaki Doğu Türkistan’da Uygur Türklerinin yaşadıklarını anlatan Ayşe Ali şöyle konuştu;
Ben buraya 5 yaşında geldiğim için çok fazla hatırlamıyorum fakat babam anlatıyor; kendisi de yaşadı, o zulümleri o da maruz kaldı, hapishanelerde kaldı. Mesela orada şöyle: Başörtü takamıyoruz, sakal bırakmak yasak, okumak istesek okuyamıyoruz, bu da yasak. Her halde şu an orada okuyan çocukların hepsi kendilerini Uygur olarak değil, Çinli olarak yetiştiriyorlar. Bizim topraklarımızın tamamını aldılar, aileleri büsbütün ayırıyorlar; babaları ve ağabeyleri kamplara gönderiyorlar, bayanları diğer Çinli beşerlerle evlendiriyorlar. Çocukları küçüklükten alıp kendileri onları asimile olarak yetiştiriyorlar. Türk kültüründen büsbütün bağımsız bir biçimde yetiştiriyorlar, Uygur kültürünü yok etmeye çalışıyorlar.
“TÜRKİYE OLARAK UYGURLARIN YANINDAYIZ”
Eskişehir Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdülkadir Calavul operasyon hakkında, “Ayşe isimli hastamız, küçükken yanmıştı. Doğu Türkistan’daki zulümden ötürü oradan göç etmek zorunda kalmış ve Türkiye’ye yerleşmiş. Yaklaşık olarak 5 yaşında Türkiye’ye göç eden hastamız, çeşitli tedaviler görmesine karşın parmaklarını gereğince açamamış. Birçok doktora gitmelerine karşın birçok doktor, parmaklarını kaybetme riski olduğu için bu ameliyatı yapmaya yeltenmedi. Lakin hasta bize ulaştı ve dernek aracılığıyla başvurdu. Biz de bu ameliyatı yapabileceğimizi söyledik. Bu çeşit zorluktaki ameliyatları muvaffakiyetle gerçekleştirdik. Kendisi de bize geldi ve ameliyatı muvaffakiyetle gerçekleştirdik. Biz, Türkiye olarak da daima onların yanındayız” sözlerini kullandı.
“AYŞE BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ”
AHMİMDER Dernek Genel Lider Yardımcısı Meral Kırcı ise, “Ayşe bize Instagram aracılığıyla ulaştı. Ayşegül Aksun’un, yani genel liderimizin, ortalama her gün 60 tane başvurusu oluyor; Ayşe de onlardan bir tanesiydi. Ayşe bizim için çok değerli zira Uygur Türklerinden ve bebekliğinden gelen bir hastalığı, daha evvel hiçbir doktor tarafından cüret edilememiş ve ameliyat edilememişti. Derneğimiz ve Eskişehir Şehir Hastanesi olarak her vakit yanındayız, tıpkı biçimde dayanak olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
