Nöbetçi Eczaneler
The Guardian gazetesi, Tel Aviv merkezli “+972” isimli internet sitesi ve Local Call yayın organıyla yaptığı ortak çalışmayla İsrail askeri istihbaratının kapalı data tabanına ulaştı.
Verilere nazaran İsrail güçlerince Gazze’de öldürülen her 6 Filistinliden 5’i sivil.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, mayıs ayında, 7 Ekim 2023’ten bu yana 53 bin kişinin hayatını kaybettiğini bildirirken, İsrail askeri istihbaratının datalarında ismi geçen “savaşçılar” bu sayının yalnızca yüzde 17’sini oluşturuyor. Bu da ölenlerin yüzde 83’ünün sivil olduğu manasına geliyor.
Veri tabanına nazaran Mayıs 2025 prestijiyle Gazze’de “ölü” yahut “muhtemelen ölü” “savaşçıların” sayısı 8 bin 900.
Öte yandan bu datalara nazaran Gazze’de İsrail ordusunun “silahlı” olarak kabul ettiği ve hala hayatta olan yaklaşık 40 bin kişi bulunuyor.
Veri tabanını yakından bilen çok sayıda istihbarat kaynağı, ordunun bu arşivi “silahlı kişi kayıplarının tek resmi kaydı olarak gördüğünü” söyledi.
Local Call’un haberine nazaran, İsrail ordusu, Gazze’deki Filistin Sıhhat Bakanlığının verdiği sayıları da emniyetli buluyor. Lakin İsrailli yetkililer, bu sayıları “propaganda” diye nitelendirip daima olarak reddediyor.
“İNSANLAR ÖLDÜRÜLDÜKTEN SONRA TERÖRİST OLUYOR”
Dünya genelinde sivil kayıpları takip eden İsveç merkezli Uppsala Çatışma Data Programı’ndan (UCDP) Therese Pettersson, Gazze’de ölen sivillerin oranının “olağanüstü yüksek” olduğunu belirtti.
Pettersson, “Başka bir çatışmada belli bir kenti yahut savaşı ele alırsanız, benzeri oranlar bulabilirsiniz, lakin genel olarak bu çok nadirdir” dedi.
İsrailli bir istihbarat kaynağı, The Guardian’a verdiği demeçte, “İnsanlar öldürüldükten sonra terörist diye nitelendiriliyor. Orduyu dinleseydim bölgedeki Hamas militanlarının yüzde 200’ünü öldürdüğümüz sonucuna varırdım” diye konuştu.
“AÇIKLANAN SAYILAR İLE GERÇEK ORTASINDA HİÇBİR TEMAS YOK”
İsrail Ordusunda Şikayet Komitesi Başkanı olarak görev yapan eski Tümgeneral Yitzhak Brik ise “Açıklanan sayılar ile gerçek ortasında katiyetle hiçbir ilişki yok. Bu yalnızca büyük bir aldatmaca” değerlendirmesinde bulundu.
Brik, misyondaki subaylarla hala irtibat halinde olduğunu belirterek, “Gazze’de öldürülen Filistinlileri tespit eden üniteden bir askerle görüştüğünü ve ölenlerin birçoklarının sivil olduğunu söylediğini” aktardı.
“BELKİ DE MAKSAT HER VAKİT ZORLA YERİNDEN ETMEYDİ”
Londra İktisat ve Siyasal Bilimler Okulundan (LSE) Çatışma Araştırma Yöneticisi Mary Kaldor, İsrail’in, Gazze’de sivillerin canını hiçe sayarak maksatlı suikast kampanyası yürüttüğüne işaret etti.
Kaldor, “Belki İsrail için de durum birebirdir ve bu, Gazze’deki nüfusu egemenlik altına almak ve toprakları denetim etmekle ilgili bir savaş modeli. Tahminen de gaye her vakit zorla yerinden etmeydi” tabirlerini kullandı.
Oxford Üniversitesi’nde Memleketler arası Münasebetler Kısmı Profesörü ve Savaşın Maliyetleri Projesi’nin kurucu ortağı olan Neta Crawford, İsrail’in taktiklerinin, sivilleri korumak için geliştirilen onlarca yıllık uygulamalardan “endişe verici” bir formda uzaklaşıldığını gösterdiğini söyledi.
Crawford, 1970’lerde ABD’nin Vietnam’da gerçekleştirdiği katliamlara yönelik kamuoyu yansısının Batı ordularının savaş sistemlerini değiştirmeye zorladığını, yeni siyasetlerin kusursuzca uygulanmadığını, lakin sivillerin ziyan görmesini sınırlamaya odaklanıldığını kaydetti.
Bu durumun İsrail’de görülmediğine dikkati çeken Crawford, “(İsrail) Sivil kayıpların iddia edilmesi ve azaltılması için ABD üzere ülkelerle tıpkı prosedürleri kullandıklarını söylüyorlar. Fakat bu kayıp oranlarına ve sivil altyapının bombalanması ve tahrip edilmesine yönelik uygulamalarına bakıldığında, bunun yanlışsız olmadığı açık” diye konuştu.