100 yılı aşkın süredir sergilenen mumyanın sırrı yeni ortaya çıktı

Turin’deki Mısır Müzesi’nde 100 yılı aşkın müddettir sergilenen ve “Fred” ismi verilen 5.600 yıllık bir mumya, Antik Mısır’da mumyalama geleneğinin sanılandan 1.500 yıl daha evvel başladığını ortaya koydu.

Journal of Archaeological Science mecmuasında yayımlanan yeni araştırmaya nazaran, bugüne dek yalnızca çöl sıcağıyla doğal yollarla korunmuş olduğu sanılan Fred’in, aslında özel bir mumyalama karışımıyla şuurlu olarak korunmuş olduğu anlaşıldı.

“DOĞAL DEĞİL, ŞUURLU KORUMA”

Araştırmayı yürüten grup, Fred’in gövdesinden ve bileğinden alınan keten sargı modülleri ile birlikte mezarında bulunan bir örgü sepeti üzerinde kimyasal tahliller gerçekleştirdi. Tahliller sonucunda, kullanılan balsamın içinde bitkisel yağ, bitki reçinesi, aromatik bitki özleri ve ısıtılmış kozalaklı ağaç reçinesi bulundu. Bu karışımın bileşenleri, binlerce yıl sonra firavunlar ve soylular için kullanılan mumyalama sistemleriyle büyük benzerlik taşıyordu.

Araştırmanın eş muharriri olan Avustralya Macquarie Üniversitesi’nden Mısırbilimci Jana Jones, daha evvel birebir periyoda ilişkin kimi mezarlardan çıkarılan keten sargı modüllerinde da benzeri izlere rastlamıştı. Lakin elinde gerçek bir vücut olmadan bu teoriyi kanıtlamak mümkün değildi. Bu nedenle Jones ve takımı, hiç ek muhafaza uygulanmamış ve birinci haliyle günümüze ulaşan Fred üzerinde çalışmaya karar verdi.

Fred’in bedeni, daha sonraki mumyalardan farklı olarak cenin konumunda bulunmuş ve organları çıkarılmamıştı. Lakin kullanılan kollayıcı balsamın içeriği, binlerce yıl sonra Kral Tutankamon üzere firavunların mumyalanmasında kullanılanlarla neredeyse birebirdi. Bu durum, mumyalama tekniğinin gelişim sürecinde bir geçiş evresi olabileceğini düşündürüyor.

DERİN BİLGİLER YİNE YAZILIYOR

Bu çığır açan keşif, Antik Mısırlıların mevt ve vücut muhafaza anlayışlarının varsayım edilenden çok daha erken geliştiğini gösteriyor. Araştırmacılar, Fred’in sağladığı bulguların Antik Mısır tarihini ve mumyalama ritüelinin evrimini yine yazmak açısından büyük ehemmiyete sahip olduğunu vurguluyor.