Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Gazze’nin güneyi ile orta kısmında kurulan yardım dağıtım merkezlerinde 27 Mayıs-6 Temmuz tarihleri ortasında İsrail güçleri tarafından öldürülen Filistinlilerin sayısına ait bilgi verildi.
GAZZE’DEKİ YARDIM MERKEZLERİ İÇİN ‘ÖLÜM TUZAKLARI’ UYARISI
Açıklamada, İsrail ordusunun, halk ortasında “ölüm tuzakları” olarak anılan bu yardım dağıtım merkezlerine düzenlediği akınlarda şu ana kadar toplam can kaybının 751’e, yaralı sayısının ise 4 bin 931’e yükseldiği, 39 kişinin ise hala kayıp olduğu kaydedildi.
Gazze İnsani Yardım Vakfının bir insani yardım örgütü olmadığı, bilakis İsrail-Amerikan dayanağıyla kurulmuş bir istihbarat güvenlik cephesi olduğu söz edildi.
Açıklamada ayrıyeten, ABD Dışişleri Bakanlığının, “Filistin direniş kümelerinin yardım merkezlerinde 2 Amerikalı çalışana el bombası attığı” istikametindeki savlarının kesin bir lisanla reddedildiği belirtildi. Bu savlarla, Gazze’deki Filistinlilerin öldürülmesinin ve aç bırakılmasının yasallaştırılmaya çalışıldığı kaydedildi.
Gazze İnsani Yardım Vakfının faaliyetlerinin derhal durdurulması ve yardım dağıtımı için kurulduğu sav edilen bu “ölüm tuzaklarında” işlenen tüm hatalarla ilgili bağımsız milletlerarası soruşturma başlatılması talep edildi.
“ÖLÜM TUZAKLARI”
İsrail, 27 Mayıs’tan bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve milletlerarası yardım kuruluşlarının kontrolü dışında, ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı devreye sokarak kelamda yardım dağıtımı gerçekleştiriyor.
Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplarca reddediliyor. Hamas, bu sistemi “ölüm tuzakları” olarak nitelendiriyor.
İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi’ne giriş sağlayan tüm kara hudut kapılarını kapalı tutuyor. Yardım taşıyan yüzlerce tırın Gazze’ye geçişi engellenirken, sadece sonlu sayıda aracın Kerem Ebu Salim Hudut Kapısı’ndan geçişine müsaade veriliyor.
Oysa Gazze’nin günlük en az 500 yardım tırına muhtaçlığı bulunuyor.
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana hücumlarını sürdürdüğü Gazze’de, ağır bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucu büyük bir insani felaket yaşanıyor.
Uluslararası kamuoyunun ve Memleketler arası Adalet Divanı’nın ateşkes davetlerine karşın İsrail’in soykırımı aralıksız sürüyor.