İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek’in Beyaz TV’de dile getirdiği iddiaları ihbar kabul ederek İZBETON AŞ ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve birçok üst düzey ismin aralarında bulunduğu 130 kişi gözaltına alındı.
Haziran 2024’te Beyaz TV ekranlarında konuşan Osman Gökçek, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İZBETON A.Ş. hakkında yolsuzluk iddialarında bulunmuştu. Gökçek’in “İzmir’de belediye eliyle büyük bir yolsuzluk zinciri var” şeklindeki açıklamaları, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resmî ihbar olarak değerlendirilerek resen soruşturma başlatıldı.
Soruşturmanın Detayları: Osman Gökçek’in Beyaz TV Yayını Delil Dosyasında
Soruşturma dosyasına giren bilgilere göre:
- 3 Haziran 2024’teki Beyaz TV yayını sonrası, 5 Haziran’da savcılık tarafından resmi tutanak tutuldu.
- 9 Eylül 2024’te Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, iddiaların araştırılması talep edildi.
- 27 Aralık 2024’te Bakanlıkça atanan bilirkişilerin hazırladığı 17 sayfalık denetim raporu, savcılığa suç duyurusu olarak sunuldu.
- Ayrıca 12 Temmuz 2023 tarihli eski bir raporun da dosyaya eklendiği öğrenildi.
157 Şüpheli, 130 Gözaltı
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, “ihaleye fesat karıştırma” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamaları kapsamında 157 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı. Şu ana kadar, aralarında:
- Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer,
- CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu,
- Belediyeye bağlı birimlerde görevli eski yöneticiler ve taşeron firma temsilcilerinin de bulunduğu
130 kişi gözaltına alındı.
Operasyonun Sayıştay denetimleri, mülkiye müfettişi raporları ve bilirkişi tespitleriyle desteklendiği açıklandı.
Gündem: Osman Gökçek’in Yayını Siyasi Süreci Etkiledi mi?
İddialarıyla soruşturmayı tetikleyen Osman Gökçek, aynı zamanda eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu ve AK Parti Ankara Milletvekili. Gökçek’in TV programında dile getirdiği ifadeler, siyasi çevrelerde “operasyonun tetikleyicisi” olarak yorumlanıyor.
Bu gelişme, yerel yönetimlerin denetimi, siyasi aktörlerin medya üzerinden etkisi ve yargının bağımsızlığı gibi konularda kamuoyunda yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.