Modern zamanda “cadı avı”: Büyücülükle suçlanan 6 kişi öldürüldü

Doğu Afrika ülkesi Burundi’de “büyücülük ve cadılık” ile suçlanan altı kişinin öldürüldüğü, bu şahıslardan ikisinin yakılarak ömürlerini yitirdiği açıklandı. Mahallî bir yetkilinin AFP haber ajansına verdiği bilgiye nazaran, hayatını kaybeden öbür bireyler ise taşlandı ya da darp edildi.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla açıklama yapan yetkili ve görgü şahitleri, olayın pazartesi günü, iktidar partisinin “Imbonerakure” olarak bilinen güçlü gençlik hareketinin üyeleri tarafından “büyücülük” suçlaması yöneltilmesinin akabinde yaşandığını anlattı. Kelam konusu küme, Birleşmiş Milletler (BM) ve hak örgütleri tarafından “milis” olarak sınıflandırılıyor.

Burundi’nin finans başşehri Bujumbura’nın doğusundaki Gasarara Hill bölgesinde çalışan bir yetkili, “Bir küme genç Imbonerakure, büyücülük ile suçlanan 10 kişinin meskenlerine girdi, sonra onlara saldırdı” dedi.

Yetkilinin verdiği bilgilere nazaran, hayatını kaybeden altı bireyden ikisi yakılarak öldürüldü, öbür bireyler ise sopalarla ya da başlarına atılan büyük taşlarla darp edilerek hayatını kaybetti. Yetkili, “Bu feciydi, tanımı olmayan bir barbarlık” diye konuştu.

POLİS MÜDAHALE ETTİ, 3 KİŞİ KURTARILDI

Yetkilinin verdiği bilgiye nazaran, üç kişi daha kelam konusu küme tarafından darp edilse de polisin müdahale etmesiyle kurtarılabildiler. Yaşanan olayı gösterdiği argüman edilen görüntü imajları, salı gününden bu yana toplumsal medya platformlarında da paylaşıldı. AFP’ye konuşan iki görgü şahidi, bu görüntülerin gerçek olduğunu ve saldıranların Imbonerakure olduğunu doğruladı.

Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) de olduğu pek çok insan hakları örgütü, Imbonerakure’yi bilhassa 2005-2020 yılları ortasında, bir önceki devlet başkanı Pierre Nkurunziza’nın döneminde onlarca şahsa azap etmek ve öldürmekle suçluyor.

Öte yandan, Bujumbura Valisi Desire Nsengiyumva, yaptığı açıklamada, 12 kişinin olayla temaslı olarak gözaltına alındığını açıkladı.

Burundi Yüksek Mahkemesi, geçen sene eski bir başbakanı “devlet liderinin hayatını tehlikeye atmak için büyücülüğe başvurduğu, ekonomiyi istikrarsızlaştırdığı ve yasadışı zenginleştiği” savıyla müebbet mahpus cezasına çarptırmıştı.