Nöbetçi Eczaneler
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama” suçlamasıyla Silivri’de yargılanmaya başlandı.
İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesince Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun karşısında bulunan salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanık Ümit Özdağ ile avukatları hazır bulundu.
Duruşmada Bağımsız Türkiye Partisi Genel Lideri Hüseyin Baş, Zafer Partisinin genel lider yardımcıları ve bazı parti yöneticileri, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Lideri Erinç Sağkan ve Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş izleyici olarak yer aldı.
“Cumhurbaşkanı’na hakaret” teziyle 20 Ocak’ta gözaltına alınan Ümit Özdağ, daha sonra “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek”le suçlanmıştı.
30 Haziran 2024’te Kayseri’de yabancı asıllı bir zanlı bir çocuğu taciz etmiş, akabinde da 800’den fazla kişinin gözaltına alındığı olaylar meydana gelmişti.
Özdağ’ın toplumsal medya paylaşımlarıyla olayı kışkırttığı öne sürülüyor.
Ümit Özdağ savunmasında; siyasi ikazlarının Türk milletine ve Türk devletine karşı misyonu olduğu belirtti, tek kişilik hücrede anayasal haklarının çiğnendiğini söyledi.
4,5 YILA KADAR MAHPUS TALEBİ
Özdağ ve avukatlarının savunmasının alındığı duruşmada cumhuriyet savcısı, davanın temeline ait mütalaasını açıkladı.
Savcının mütalaasında, Özdağ’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama” kabahatinden 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar mahpusla cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.
Mütalaada ayrıyeten, Özdağ hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 53. unsurunda yer alan “belli hakları kullanmaktan mahrum bırakılma” kararının uygulanması istendi.
TUTUKLULUĞU DEVAM EDECEK, KARAR DURUŞMASI 17 HAZİRAN’DA
Mahkeme heyeti, Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 17 Haziran Salı gününe ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü “ihbar eden” olarak yer alıyor.
İddianamede, sanık Özdağ’ın kullandığı toplumsal medya hesabından farklı tarihlerde 34 paylaşımda, Suriyeliler ve başka sığınmacı kümelere ait dezenformasyon içerikli paylaşımlar yaptığı, bu paylaşımların yetkili makamlarca yalanlandığı belirtiliyor.
Özdağ’ın toplumsal medya paylaşımlarındaki kelam ve beyanlarının kışkırtıcı tavır ve davranışlar sergilemeye yönelik tabirler içerdiği kaydedilen iddianamede, bu paylaşımların halkın bir bölümünün öbür kesiti aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu söz ediliyor.
İddianamede, Kayseri Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünce 21 Ocak’ta hazırlanan rapora değinilerek, olaylara katılan şahısların Zafer Partili ve müzahir şahıslar tarafından toplumsal medyada yapılan paylaşımlardan etkilenmiş olduklarının değerlendirildiği belirtiliyor.
Özdağ’ın paylaşımlarının Kayseri’de meydana gelen olayların oluşumunda tesirli olduğu vurgulanan iddianamede, kelam konusu kabahatin somut tehlike ögesinin da gerçekleştiği, şüphelinin 18 Ağustos-24 Aralık 2024 tarihlerinde de ayrımcılığı gerektirecek, nefrete yönlendirici nitelikteki paylaşımlarına devam ettiği, üzerine atılı hatası işlediği konusunda kâfi kabahat kuşkusunun bulunduğu anlatılıyor.
İddianamede, Özdağ’ın, basın ve yayın yoluyla zincirleme biçimde “halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama” cürmünden 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar mahpusla cezalandırılması talep edilirken, hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 53. hususunda yer alan “belli hakları kullanmaktan mahrum bırakılma” kararının uygulanması da isteniyor.