Nöbetçi Eczaneler
Yalova’da yaşayan 53 yaşındaki Melda Sarıtaş Esen, yükseköğrenim serüvenini bir mağduriyete çeviren 28 Şubat periyoduna karşın eğitim tutkusundan hiç vazgeçmedi.
28 Şubat sürecinde, mezun olduğu Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği kısmı okuyan esen 4 yıllık okulunu 6 yılda bitirdi.
Başörtüsü yasağı nedeniyle mezuniyet merasimine de katılamayan Esen’in diplomasını ağabeyi aldı.
Dönemin zorluklarını, “O yıllarda bir kız öğrencinin mühendislik kısmı seçmesi değişik bir olaydı” kelamlarıyla tabir eden Esen’in yaşadıkları okuma azmini perçinledi.
13 DİPLOMASI OLDU
Bilgi sahibi olmak istediği alanlarda kısımlar seçerek, açıktan ve örgün eğitimlerle yeni mezuniyetler yaşadı. Lisans seviyesinde; Kamu İdaresi, Çocuk Gelişimi, İdman ve Spor Bilimlerinden mezun olan Esen, ön lisans seviyesinde ise Bağlantı Sanatları, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Adalet, Tarım Teknolojileri, Toplumsal Hizmetler, Kültürel Miras ve Turizm, Aşçılık ile Sıhhat Kurumları İşletmeciliği kısımlarını bitirdi.
Son olarak da Yalova Üniversitesi Yeni Medya ve İrtibat Bölümü’nü birincilikle bitirip, toplam 11’i açık öğretim, 2’si ise örgün tahsil olmak üzere 13’üncü üniversite diplomasını aldı.
“DİPLOMAMI ALMAYA GİTTİĞİMDE İÇERİ ALINMADIM”
28 Şubat sürecinde yaşadığı aksiliklerin kendisini daha da motive ettiğini söyleyen ve okumaya hayatı boyunca devam edeceğini vurgulayan Melda Sarıtaş Esen, “Küçüklüğümden beri ansiklopedi okuyan, her mevzuda bilgi edinmeye meraklı bir çocuktum. Öğretmen çocuğuydum. Okuma hevesim hiç bitmedi. Birinci üniversitemi başörtüsü yasağı nedeniyle çok sıkıntı kurallarda bitirdim.
Mezun olduktan sonra diplomamı almaya gittiğimde, bahçe kapısından içeri bile alınmadım. Kardeşime vekalet verip, diplomamı onun almasını sağladım. Bu süreç beni daha da motive etti. Bugün geldiğim nokta benim için bir sonuç değil, yalnızca bir durak. Öğrenmeye devam edeceğim” diye konuştu.
“DOKTORA YAPMAK İSTİYORUM”
17 yaşındaki kızının imtihan periyotlarıyla, kendi imtihanlarının tıpkı günlere denk gelmesiyle birlikte gerilim yaşadıklarını söz eden Esen, “Kızımla vakit zaman birebir gerilimleri yaşadık. Hatta o bana takılır, ‘Anne ben sana yetişemem’ der. Ailem artık bu tempoma alıştı. Annem evvelden ‘Yeter ki okuyun’ kaygısı, artık ise ‘Yeter kızım’ diyor. Lakin bu tatlı bir yorgunluk. Sonunda elde ettiğiniz muvaffakiyet ve bilgi her şeye değiyor. Yeni Medya ve Bağlantı kısmında başladığım yüksek lisans eğitimini de birincilikle kazandım ve şu an tez kademesindeyim. Şayet kaideler uygun olursa, irtibat üzerine doktora yapmak istiyorum. Bu alanın bilhassa günümüzde çok kıymetli olduğunu düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
“BÖLÜMÜMDE YAŞI İLERİ OLAN BİR TEK BENDİM”
Yaş olarak sınıfın en büyüğü olmasına karşın, sınıf arkadaşlarıyla basitçe kaynaştığını da söyleyen Esen, şöyle konuştu:
“Bölümümde yaşı ileri olan bir bendim. Tabi birinci başlarda bir çekinme durumları vardı. Sonra kendileri üzere benim de derslerle ilgilendiğimi görünce, yavaş yavaş kaynaştık. Hatta bazen onlar derslere gelmediklerinde, ben mümkün olduğunca hiç devamsızlık yapmadım. Hatta tahminen 1 sefer devamsızlığım vardır. Ders notlarını da olabildiğince tutmaya çalışıyordum. Onlar benden rica ediyorlardı ders notlarını. O denli samimiyetimiz oluştu ki gece saatlerinde bile, imtihan periyodu bildiri atıp, not isterlerdi. Ben de atardım zira onları bir arkadaş olarak, kardeş, çocuğum olarak görüyordum ve seviyordum. O yüzden hiç üşenmeden, sıkılmadan notlarımı gönderirdim.”
