Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Lütfi SELÇUK
Lütfi SELÇUK

Sürdürülebilir Turizm Gerçekten Mümkün mü?

Her yaz mevsimi geldiğinde, valizler hazırlanır, haritalar açılır, “Nereye gitsek?” sorusu evin salonunda dönüp durur. Kimimiz serin yaylalara kaçarız, kimimiz denizin tuzuna, güneşin sıcaklığına sığınırız. Ama son yıllarda tatilin rotası kadar tatilin bıraktığı izler de konuşulur oldu. Doğaya, insana, kültüre, ekonomiye olan etkisiyle…

Çünkü artık başka bir soruyu da sormak zorundayız:

“Sürdürülebilir turizm mümkün mü, gerçekten?”

Ben bu soruya bir şef gözüyle bakıyorum. Her gittiğim yerde, önce pazarına uğrarım. Yerel domatesin kokusu, zeytinyağının rengi, fırından yeni çıkmış köy ekmeği… Beni büyüleyen, doğrudan üreticinin elinden gelen o lezzettir. Ama ne yazık ki bazı yerlerde artık bu tatlar kalmadı. Çünkü her şey “turiste uygun hale getirilmiş.” Otantiklik yerine, ticarileşmiş kopyalar var. Betonlaşan sahil kasabaları, tüketilen doğal alanlar, plastiğe boğulmuş sokaklar…

Turizm sadece gezmek, görmek değil; dokunmak, anlamak, saygı duymaktır.

Sürdürülebilir turizm de işte tam burada başlıyor:

Yerel kültürü yaşatarak, doğayı koruyarak, ekonomik katkıyı adil dağıtarak.

Peki bu nasıl mümkün olur?

Öncelikle büyük oteller kadar yerel pansiyonlara, kadın kooperatiflerine, köy kahvaltılarına da şans vererek.

Tüketmek kadar üretimi destekleyerek. Tatil yaptığımız bölgelerde üretilen zeytini, sabunu, reçeli doğrudan üreticiden alarak.

Doğaya zarar vermeyen ulaşım ve konaklama tercihlerinde bulunarak. Her şeyin merkezinde “konfor” değil, “saygı” olmalı.

Ve elbette turizmi sadece 3 ayla sınırlamadan, 12 aya yayan planlamalar yaparak. Gastronomi, kültür, tarih, doğa… Hepsi için dört mevsim geçerli nedenlerimiz var.

Ben inanıyorum, evet…

Sürdürülebilir turizm mümkün.

Ama bunun için hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor. Hem gezginin, hem esnafın, hem otelcinin, hem de biz şeflerin…

Çünkü biz tabakta neyi sunuyorsak, onun hikayesi topraktan başlıyor.

Unutmayalım; turizm gelip geçer, ama izleri kalır.

O izler ya doğayı soldurur, ya da toprağı yeşertir.

Seçim bizim.

Sevgiyle ve lezzetle,


Lütfi SELÇUK
AŞÇI

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER