Nöbetçi Eczaneler
Temmuz geldi çattı ama kıyılar sessiz, oteller boş, restoranlar huzursuz. Normalde bu vakitler Ege’de zeytinyağlılar ferah ferah servis edilir, Akdeniz’de sabah kahvaltılarının kokusu sahile yayılırdı. Oysa bu yaz, ne tavalar tam ısındı ne ocaklar keyifle kaynıyor.
2025 turizm sezonu, beklenenin çok altında seyrediyor. Peki neden?
Öncelikle döviz kurlarındaki belirsizlik ve Avrupa’daki ekonomik durgunluk, yabancı turistin tercihini değiştiriyor.
Türkiye hâlâ cazip ama artık ucuz değil. Bazı Avrupalı tatilciler daha kısa tatilleri, daha yakın rotaları seçiyor.
Yerli turist deseniz, o da tenceresini kaynatma derdinde.
Tatil artık lüks; çoğu aile bayramı ya da okul kapanışını fırsat bilip birkaç günlük kaçamakla yetiniyor.
Tatil beldeleri yerine memlekete gidiliyor, yazlıklara kapanılıyor.
Restoranlar ve oteller bu kısa dönem dışında ne yazık ki boş kalıyor.
Bir başka mesele de erken rezervasyon alışkanlığının zayıflaması.
İnsanlar artık plan yapmaktan çekiniyor. Belirsizlik, kararsızlık ve güvensizlik, tüm sektörün hazırlığını boşa çıkarıyor.
Peki bu sezon tamamen kayıp mı? Hayır.
Bu ülke hâlâ dünyanın en güzel mutfaklarından birine, en cömert doğasına ve en misafirperver insanlarına sahip.
Yapmamız gereken şey, hizmet kalitesinden ödün vermemek ve yerli-yabancı demeden herkesi bu toprakların tadına, ruhuna, sıcaklığına ortak etmek.
Ben mutfak şefliğini yürüttüğüm uluslararası restorantımda ve yapmış olduğum televizyon programlarında, bu toprakların lezzetini, emeğini, bereketini anlatmaya çalışıyorum.
Çünkü inanıyorum: bir tabak samimi yemek, bir içten gülümseme, bir taze çay — turistin kalbine giden en kısa yoldur.
Evet, sezon yavaş başladı. Ama hâlâ zaman var. Belki de şimdi tam sırası… Silkinip kendimize gelmenin, yeniden kolları sıvamanın, ocağı harlamanın.
Lütfi Selçuk
Şef
YORUMLAR